M
miray_08
Ziyaretçi
- Konu Sahibi miray_08
- #1
Beni Soğuk Havalar Değil, Sen Mahvettin
Bir umudum, bir hayalim vardı senle, habersiz gitmen, gidişin arkasında bir yıkık insan bıraktın. Bu memleketin havası değil, beni sen mahvettin.
Hayatın boyunca göremediğin ilgiyi, bulamayacağın sevgiyi bende bulduğunu söylemiştin. Ellerim teninde dolaştığında böyle güzel duygular yaşamadığını söylemiştin. Bensiz bir havayı solamayacağını söylemiştin. Sana fazlamı geldi bu sevgim? Seni çok mu bunalttı. Bana 3 ay daha sabret demiştin. verdiğin bu sözünden sonra sadece 3 gün geçti cane…
Sana halen cane diyorum! Çünkü senden başkasına demedim benim için kutsal olan bu kelimeyi. Hiç kendi kendine düşündün mü neden böyle olduk? Bizi bu duruma iten ne oldu? suç bendemiydi yoksa suçu kendinde de aradın mı? Ben suçlu aramıyorum. Bizim sevgimiz sevginin de ötesindeydi. Artık yoksun yaşamımda, tek tesellim. İçki kadehleri oldu. kendinle hiç hesaplaştın mı? Bunlara ben sebep oldum diye. Oysa ben sadece senin mutsuz dünyana mutluluk katmak için sana dünyamı verdim. Bir insanın yüreğinin üşümesinin ne demek olduğunu yaşamamışsın sen. Bunları yazarken bile yüreğimin titrediğini hissediyorum. oysa sen beni çoktan unutmuşsun. Mutlu olmadığın dünyandan mutlu olacağını umut ediyorsun. Geceler uyumaz oldum. Hayalin gözlerimde canlanır her an, nereye gitsem peşimdesin. Seni gördüğüm o gece ellerin kanlıydı. Ve yüreğimi avuçlarına almıştın. Oysa ben sana yüreğimi bırakırken, ona çok iyi bakacağını söylemiştin. Ne sözler verdik, ne sözler tutuk. Ben sana verdiğim sözleri tutacağım ülkemin sevda kokan çiçeği, senin acı çekmeni istemiyorum. Ama rüyalarıma hep misafir oluyorsun. Seni her gördüğümde kahroluyorum cane…
2005 yılın Eylül ayında bana şu cümleleri yazmıştın, düşünüyor musun beni benim seni düşündüğüm gibi dalıyor musun benim gibi hayallere? görebilmek için dolaşıyor musun rüyalarda? Soruyor musun her gördüğüne? " onu gördün mü?"diye? yaklaştığın zaman kahrolası akşam vakti bir buruk acı kaplıyor mu içini? bir gün daha görmemek kahrediyor mu seni? İşte sen bu cümleleri sarf etmiştin ceylan gözlüm, beni düşündüğün gibi seni düşünüyorum. Hep hayallerimdesin, her gece rüyalarda dolaşıyorum seni görebilme umuduyla, her önümden geçene soruyorum seni, göremediğim her günün gecesinde kahroluyorum. Artık geceler beni uyutmaz oldu. ben seni işte böyle arıyorum cane…
Peki sen beni arıyor musun geceler boyu, yüreğin hiç sızlıyor mu? Eminim ki sızlıyordur. Ben sevgimden hiç kaçmadım. Aksine sevgim uğruna ölümü bile göze aldım. ‘Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar.’ Ben hep sana yakın ve senin yanında olmak istedim. İyi veya kötü günde, ben hep sana geldim. Yazar şöyle der gidemediğimiz yer bizim değil. Ben hep sana geldim. Ve sen hep benimdin. Senden hiçbir zaman vazgeçmedim. Aksine her geçen gün büyük umutlarla sana bağlandım, sana tutuldum. Senin hiç insafın, merhametin yok mu beni sorasın. Yoksa sende mi kötü kadın rollerine büründün. Dünden kaldığını zannettiğimiz ve yarınların arkasına saklandığını düşündüğümüz tüm güzellikleri neden yıkılmasına izin verdik. Cane, neden böyle olduk. Benim hayatımın bir anlamı yokken, sen anlam katmıştın yaşantıma, gelecek için planlar yaparken bile gözlerimizde parlayan o umut ışıkları söndü mü yoksa? Canın sağ olsun be güzelim, seni iyi senin hayatta olman kadar hiçbir şey beni mutlu kılmaz. değil bir İhsan bin İhsan feda olsun senin uğruna. Ben senin yüreğinin ne kadar güzel olduğunu biliyorum. Seni çektiğin sıkıntıları biliyorum. Sana ne tür baskılar uyguladıklarını biliyorum. Bu baskılar altında ezildiğini hissediyorum. Yoksa sen sevgini terk edip gidecek kadın değilsin. Sevdiğinin boynunu bükük görüp de perdeni kapatacak kadın değilsin, yüzüme bakıp da yüzünü çevirecek insan değilsin. Yüreğinde taşıdığın sevginin büyüklüğünü ben bilirim. Beni sevmediğini söylesen bile, ne kadar çok sevdiğini hissedebiliyorum. Hayat o kadar acımasız ki hiçbir acı insanın yüreğinin söküp koparması kadar insana acı vermez. Daha ölmeden yüreğimi söküp kopardılar bedenimden, yüreğimi söküp koparsalar bile sana olan sevgimi asla içimden söküp alamayacaklar. Cane...
Bir umudum, bir hayalim vardı senle, habersiz gitmen, gidişin arkasında bir yıkık insan bıraktın. Bu memleketin havası değil, beni sen mahvettin.
Hayatın boyunca göremediğin ilgiyi, bulamayacağın sevgiyi bende bulduğunu söylemiştin. Ellerim teninde dolaştığında böyle güzel duygular yaşamadığını söylemiştin. Bensiz bir havayı solamayacağını söylemiştin. Sana fazlamı geldi bu sevgim? Seni çok mu bunalttı. Bana 3 ay daha sabret demiştin. verdiğin bu sözünden sonra sadece 3 gün geçti cane…
Sana halen cane diyorum! Çünkü senden başkasına demedim benim için kutsal olan bu kelimeyi. Hiç kendi kendine düşündün mü neden böyle olduk? Bizi bu duruma iten ne oldu? suç bendemiydi yoksa suçu kendinde de aradın mı? Ben suçlu aramıyorum. Bizim sevgimiz sevginin de ötesindeydi. Artık yoksun yaşamımda, tek tesellim. İçki kadehleri oldu. kendinle hiç hesaplaştın mı? Bunlara ben sebep oldum diye. Oysa ben sadece senin mutsuz dünyana mutluluk katmak için sana dünyamı verdim. Bir insanın yüreğinin üşümesinin ne demek olduğunu yaşamamışsın sen. Bunları yazarken bile yüreğimin titrediğini hissediyorum. oysa sen beni çoktan unutmuşsun. Mutlu olmadığın dünyandan mutlu olacağını umut ediyorsun. Geceler uyumaz oldum. Hayalin gözlerimde canlanır her an, nereye gitsem peşimdesin. Seni gördüğüm o gece ellerin kanlıydı. Ve yüreğimi avuçlarına almıştın. Oysa ben sana yüreğimi bırakırken, ona çok iyi bakacağını söylemiştin. Ne sözler verdik, ne sözler tutuk. Ben sana verdiğim sözleri tutacağım ülkemin sevda kokan çiçeği, senin acı çekmeni istemiyorum. Ama rüyalarıma hep misafir oluyorsun. Seni her gördüğümde kahroluyorum cane…
2005 yılın Eylül ayında bana şu cümleleri yazmıştın, düşünüyor musun beni benim seni düşündüğüm gibi dalıyor musun benim gibi hayallere? görebilmek için dolaşıyor musun rüyalarda? Soruyor musun her gördüğüne? " onu gördün mü?"diye? yaklaştığın zaman kahrolası akşam vakti bir buruk acı kaplıyor mu içini? bir gün daha görmemek kahrediyor mu seni? İşte sen bu cümleleri sarf etmiştin ceylan gözlüm, beni düşündüğün gibi seni düşünüyorum. Hep hayallerimdesin, her gece rüyalarda dolaşıyorum seni görebilme umuduyla, her önümden geçene soruyorum seni, göremediğim her günün gecesinde kahroluyorum. Artık geceler beni uyutmaz oldu. ben seni işte böyle arıyorum cane…
Peki sen beni arıyor musun geceler boyu, yüreğin hiç sızlıyor mu? Eminim ki sızlıyordur. Ben sevgimden hiç kaçmadım. Aksine sevgim uğruna ölümü bile göze aldım. ‘Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar.’ Ben hep sana yakın ve senin yanında olmak istedim. İyi veya kötü günde, ben hep sana geldim. Yazar şöyle der gidemediğimiz yer bizim değil. Ben hep sana geldim. Ve sen hep benimdin. Senden hiçbir zaman vazgeçmedim. Aksine her geçen gün büyük umutlarla sana bağlandım, sana tutuldum. Senin hiç insafın, merhametin yok mu beni sorasın. Yoksa sende mi kötü kadın rollerine büründün. Dünden kaldığını zannettiğimiz ve yarınların arkasına saklandığını düşündüğümüz tüm güzellikleri neden yıkılmasına izin verdik. Cane, neden böyle olduk. Benim hayatımın bir anlamı yokken, sen anlam katmıştın yaşantıma, gelecek için planlar yaparken bile gözlerimizde parlayan o umut ışıkları söndü mü yoksa? Canın sağ olsun be güzelim, seni iyi senin hayatta olman kadar hiçbir şey beni mutlu kılmaz. değil bir İhsan bin İhsan feda olsun senin uğruna. Ben senin yüreğinin ne kadar güzel olduğunu biliyorum. Seni çektiğin sıkıntıları biliyorum. Sana ne tür baskılar uyguladıklarını biliyorum. Bu baskılar altında ezildiğini hissediyorum. Yoksa sen sevgini terk edip gidecek kadın değilsin. Sevdiğinin boynunu bükük görüp de perdeni kapatacak kadın değilsin, yüzüme bakıp da yüzünü çevirecek insan değilsin. Yüreğinde taşıdığın sevginin büyüklüğünü ben bilirim. Beni sevmediğini söylesen bile, ne kadar çok sevdiğini hissedebiliyorum. Hayat o kadar acımasız ki hiçbir acı insanın yüreğinin söküp koparması kadar insana acı vermez. Daha ölmeden yüreğimi söküp kopardılar bedenimden, yüreğimi söküp koparsalar bile sana olan sevgimi asla içimden söküp alamayacaklar. Cane...
