İlköğretim Yorum ve Soruları Sinav Kaygisi Ve Ders çalişma Becerileri

C

celibon

Ziyaretçi
SINAV KAYGISI VE DERS ÇALIŞMA BECERİLERİ
Araştırma Görevlisi
Dr.Mehmet Hakan Gündoğdu
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Psikoloji Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı







İnsanlar dünya üzerinde varoluşlarından bu yana iki temel duyguyla yüz yüze gelmişlerdir: Korku ve kaygı. Kaygı, insanın en temel duygularından birisi olarak hepimizin zaman zaman yaşadığımız ve yaşamımızı çeşitli şekillerde etkileyen bir durumdur.

Kaygı genel olarak olumsuz bir duygu olarak değerlendirilse de aslında hayatımızı sürdürmemiz için son derece gereklidir. Bir miktar kaygı duymazsak ne ders çalışırız, ne sınava gireriz, ne de işe gideriz. Kısaca kaygının az bir miktarı yaşamsal öneme sahiptir. Gerektiğinde tek bir ilaç içmek zararlı değil yararlıdır, ancak, bir kutu ilacı birden içmek ölümcül etkilere sahip olabilir.

Eskiden belli meslekler vardı ve bu mesleklere sahip olmak için çıraklıktan yetişmek yeterliydi. Çağımızın çoğalan iş seçenekleri arasında boğulmadan kendimize en uygun işi seçebilmek ciddi bir hazırlığı gerektirmektedir. Bu da eğitimin her geçen gün önem kazanmasına ve derslerdeki başarının ön plana çıkmasına neden olmaktadır. Doğal olarak sınav kaygısı artık yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıdır.

Sınav kaygısı çok eskiden beri yaşanan bir gerçek olmasına karşın batı toplumlarında 1940'lı yıllarda araştırılmaya başlanmıştır. Ülkemizde ise bu ilgi çok daha geç başlamış ve hala yeterli seviyeye ulaşamamıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nde sınav kaygısı ile baş etmek durumunda olan öğrencilerin oranı araştırmalara göre %20 seviyesinde iken, bu rakam bizde %65-70 civarındadır. Dolayısıyla sınav kaygısıyla başa çıkma becerisinin kazandırılması, bizim ülkemiz için çok daha büyük bir önem taşımaktadır.

Sınav kaygısı, yetersiz ders çalışma davranışı, fizyolojik belirtiler ve sınav durumunda sınavla ilgili olmayan düşünceleri içeren bir durum olarak açıklanabilir.

Yapılan çalışmalarda, sınav kaygısının kuruntu ve duygu olmak üzere iki farklı boyutu olduğu gözlenmiştir. Kuruntu boyutu, sınavla ilgili olarak kendi kendimize söylediğimiz şeylerdir. Duygu boyutu ise sınav baskısı altında iken ortaya çıkan duygusal tepkilerimizdir.

Sınav kaygısının kuruntu boyutunun başarıyı daha fazla etkilediği gözlenmektedir. Kuruntu arttıkça başarı düşer. Çünkü, kuruntu daha çok başarısızlık beklentisiyle oluşmaktadır. Ayrıca, sınavla ilgili kuruntusu yüksek çocukların, sınavla ilgilenmek yerine kendileriyle ilgilendikleri, dikkatlerini sınava vermek yerine kendilerine döndükleri gözlenmektedir.

Sınav kaygısının beraberinde gelen bir durum da, yetersiz ders çalışma davranışıdır. Sınav kaygısı varsa mutlaka yetersiz ders çalışma becerisi ortaya çıkar. Başarıyı olumsuz yönde etkileyen öğelerin başında ders çalışma becerilerinin yetersizliği gelmektedir. Sonuç olarak, sınav kaygısı ve yetersiz ders çalışma davranışı birleştiğinde başarısızlığa neden olur. Başarıyı artırmak için etkili ders çalışma yöntemlerinin öğrenilmesinin yanı sıra, sınav kaygısının da azaltılması gerekir.​
 
X