Aile apartmanında tek gelin olmak

sehmuzbebeksi

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
12 Mayıs 2024
25
22
25
Arkadaşlar merhabalar. Yaklaşık bir yıldır evliyim. Eşim evin tek çocuğu, aile apartmanında yaşıyoruz.

Başta kayınvalidem problemliydi ama Allah var çok da bir problem yaşamadık. Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum. Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim. Annem babam gibidirler Faslı’nı geçiyorum, kimse anne baba gibi olamaz belki ama kayınpederime de farklı bir sevgim vardır baba figüründen yoksun büyüdüğüm için. İlk gördüğüm andan beri en az kendi babam kadar severim ve hürmet gösteririm.

Velhasıl kelam, ben öğretmen adayıyım. Evlilikten önce üç yıl sınava hazırlandım nasip olmadı, evliliği de ertelemek istemedi aileler ve benim evlendikten sonra baba evinde nasıl hazırlanıyorsam koca evinde de o şekilde hazırlanabileceğimi söylediler. Ben de bu şekilde atanmadan evlenmeye ikna oldum.

Eşim de her konuda beni desteklediği için problem olmayacağını biliyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben sınava çalışmaya başladığım günden itibaren baskılar başladı. Neden bize gelmiyor, niye bi uğramıyorsunuz vs bunun gibi tatlı tatlı serzenişler başladı ilk etapta. Ben elimden geldiğince gidip gelmeye onları çağırmaya gayret ettim.

Öğretmenlik sınavına hazırlanan arkadaşlarım bilir ki biz üç sınavdan sorumluyuz. Sabah kalktığım andan itibaren bir maratona uyanıyorum. Yaklaşık 25 dersim var ve bu derslerin her birine zaman ayırmak zorunda kalıyorum. Eşim de yardım etmese evi b.k götürür, yemek yapmaya bile zor zaman bulabiliyorum. Bu sıkışıklıkta onlara da zaman ayırmaya gönüllerini hoş tutmaya gayret ediyorum bir yandan.

Bu böyle geçti gitti. Bu hafta köy işlerinden dolayı eşim annesiyle 2 günlüğüne köye gitti. (Bu arada, ailemin başına bir felaket geldi ve bir müddet anneme gidip gelmek zorunda kaldım metanetli olması için. Annemlere giderken hep eşimle gittim. Bir kere de kayınailemle ziyarete gittik. Bunu da dipnot olarak belirteyim.) aileme destek olduğum süreçte derslerim biriktiği için eşimle ortak karar aldık ve ben köye gitmeyip dersime çalıştım.

akşamları kayınpederime indim evde değildi, telefonla aradım iki kez. Yemeğiniz var mı aç mısınız diye sormak için ama telefonlarıma dönüş yapmadı. Ben de işkillendim geri aramadım daha. Sonra eşim dönünce ona sordum hayatım bir şey dediler mi diye. Eşim de usulünce söyledi bana.

Ben hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum. Onlar beni çağırdığında dersim var diyormuşum ama başka yer olunca koşa koşa gidiyormuşum. Haftada en fazla bir gün dışarıya çıkıyorum. Onda da ya annemgile ya da arkadaşlarımla görüşmeye giderim. Bazen öyle olur ki 10 gün market alışverişi haricinde hiç dışarı çıkmam. Çünkü benim önümde geleceğimi şekillendiren bir sınav var, buna odaklı yaşıyorum.

Annemlerin başına gelen olayın vahametini de biliyorlar. Ailecek biz böyle bir süreçten geçerken kayınailemin bu şekilde arkamdan söylenmeleri beni çok hırpaladı. Halbuki yüzüme deseler konuşup çözülecek bir mesele.

Bunları dün öğrendim ve içim çok yandı, çok üzüldüm ağladım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmek istedim konuşup problemimizi halletmek için ama ikisi de yüzüme bakmadı. Ben sanki orda yokmuş gibi eşimle konuştular.

Annem de dün ilk defa bana kalmaya geldi, babam şehir dışına gitmişti. başımıza gelen durumdan dolayı evde tek kalamadı. Allahtan annem geldi yoksa hiç konuşmayacaklardı benimle.

Annem bile anladı durumumu, kızım gözlerine ne oldu diye sordu. Zaten kadın dertli ve sürekli tetikte. Ben de gözlerimde alerji olduğunu söyledim. Annem dahi halimi anladı ama onların anlamaması çok ağrıma gitti. Neyse fazla uzatmayayım gereken detayları inşallah sohbetin geri kalanında verebilirim.

Bu durumda benim ne yapmam lazım? Nasıl davranmak gerekir? Hakkınızı helal edin, cevap veren parmaklarınıza sağlık.
 
Son düzenleme:
Arkadaşlar merhabalar. Yaklaşık bir yıldır evliyim. Eşim evin tek çocuğu, aile apartmanında yaşıyoruz.

Çok uzun bir birlikteliğin ardından evlendik, ailesini de üç yıldır tanıyorum. Başta kayınvalidem problemliydi ama Allah var çok da bir problem yaşamadık. Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum. Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim. Annem babam gibidirler Faslı’nı geçiyorum, kimse anne baba gibi olamaz belki ama kayınpederime de farklı bir sevgim vardır baba figüründen yoksun büyüdüğüm için. İlk gördüğüm andan beri en az kendi babam kadar severim ve hürmet gösteririm.

Velhasıl kelam, ben öğretmen adayıyım. Evlilikten önce üç yıl sınava hazırlandım nasip olmadı, evliliği de ertelemek istemedi aileler ve benim evlendikten sonra baba evinde nasıl hazırlanıyorsam koca evinde de o şekilde hazırlanabileceğimi söylediler. Ben de bu şekilde atanmadan evlenmeye ikna oldum.

Eşim de her konuda beni desteklediği için problem olmayacağını biliyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben sınava çalışmaya başladığım günden itibaren baskılar başladı. Neden bize gelmiyor, niye bi uğramıyorsunuz vs bunun gibi tatlı tatlı serzenişler başladı ilk etapta. Ben elimden geldiğince gidip gelmeye onları çağırmaya gayret ettim.

Öğretmenlik sınavına hazırlanan arkadaşlarım bilir ki biz üç sınavdan sorumluyuz. Sabah kalktığım andan itibaren bir maratona uyanıyorum. Yaklaşık 25 dersim var ve bu derslerin her birine zaman ayırmak zorunda kalıyorum. Eşim de yardım etmese evi b.k götürür, yemek yapmaya bile zor zaman bulabiliyorum. Bu sıkışıklıkta onlara da zaman ayırmaya gönüllerini hoş tutmaya gayret ediyorum bir yandan.

Bu böyle geçti gitti. Bu hafta köy işlerinden dolayı eşim annesiyle 2 günlüğüne köye gitti. (Bu arada, ailemin başına bir felaket geldi ve bir müddet anneme gidip gelmek zorunda kaldım metanetli olması için. Annemlere giderken hep eşimle gittim. Bir kere de kayınailemle ziyarete gittik. Bunu da dipnot olarak belirteyim.) aileme destek olduğum süreçte derslerim biriktiği için eşimle ortak karar aldık ve ben köye gitmeyip dersime çalıştım.

akşamları kayınpederime indim evde değildi, telefonla aradım iki kez. Yemeğiniz var mı aç mısınız diye sormak için ama telefonlarıma dönüş yapmadı. Ben de işkillendim geri aramadım daha. Sonra eşim dönünce ona sordum hayatım bir şey dediler mi diye. Eşim de usulünce söyledi bana.

Ben hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum. Onlar beni çağırdığında dersim var diyormuşum ama başka yer olunca koşa koşa gidiyormuşum. Haftada en fazla bir gün dışarıya çıkıyorum. Onda da ya annemgile ya da arkadaşlarımla görüşmeye giderim. Bazen öyle olur ki 10 gün market alışverişi haricinde hiç dışarı çıkmam. Çünkü benim önümde geleceğimi şekillendiren bir sınav var, buna odaklı yaşıyorum.

Annemlerin başına gelen olayın vahametini de biliyorlar. Ailecek biz böyle bir süreçten geçerken kayınailemin bu şekilde arkamdan söylenmeleri beni çok hırpaladı. Halbuki yüzüme deseler konuşup çözülecek bir mesele.

Bunları dün öğrendim ve içim çok yandı, çok üzüldüm ağladım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmek istedim konuşup problemimizi halletmek için ama ikisi de yüzüme bakmadı. Ben sanki orda yokmuş gibi eşimle konuştular.

Annem de dün ilk defa bana kalmaya geldi, babam şehir dışına gitmişti. başımıza gelen durumdan dolayı evde tek kalamadı. Allahtan annem geldi yoksa hiç konuşmayacaklardı benimle.

Annem bile anladı durumumu, kızım gözlerine ne oldu diye sordu. Zaten kadın dertli ve sürekli tetikte. Ben de gözlerimde alerji olduğunu söyledim. Annem dahi halimi anladı ama onların anlamaması çok ağrıma gitti. Neyse fazla uzatmayayım gereken detayları inşallah sohbetin geri kalanında verebilirim.

Bu durumda benim ne yapmam lazım? Nasıl davranmak gerekir? Hakkınızı helal edin, cevap veren parmaklarınıza sağlık.

Kuzum benim, bak bu sınavların konusu taa sen öğrenciyken belli oluyor. Senin bu sınavın temelini daha öğrenciyken atman gerekirdi. Mezun olup üstüne 3-4 yıldır sınava hazırlanıyorsun. Hani o arada başka iş yapsan, uğraş bulsan, ya da yükseklisans yapsan hani senin bir kariyer amacın var derim ama dışarıdan hiçte böyle bir amacın var gibi durmuyor. Sınav, atanmak senim için bu kadar önemliyse evlenmeyecektin, birde aile apartmanında ne bekliyordun genç yaşında.

Mesafe koy desem aynı binada zor olacak. Kocan belliki pasif bir tip, seni ailesiyle yüz göz edecek. Bu olay durulur başka olay yaşanır gelir konu açarsın. Başın yine ağrır.

Bir süre mesafeli davran, sonrasına artık bakarsınız, ama o binada böyle iç içe yaşarken huzur bekleme.
 
Arkadaşlar merhabalar. Yaklaşık bir yıldır evliyim. Eşim evin tek çocuğu, aile apartmanında yaşıyoruz.

Çok uzun bir birlikteliğin ardından evlendik, ailesini de üç yıldır tanıyorum. Başta kayınvalidem problemliydi ama Allah var çok da bir problem yaşamadık. Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum. Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim. Annem babam gibidirler Faslı’nı geçiyorum, kimse anne baba gibi olamaz belki ama kayınpederime de farklı bir sevgim vardır baba figüründen yoksun büyüdüğüm için. İlk gördüğüm andan beri en az kendi babam kadar severim ve hürmet gösteririm.

Velhasıl kelam, ben öğretmen adayıyım. Evlilikten önce üç yıl sınava hazırlandım nasip olmadı, evliliği de ertelemek istemedi aileler ve benim evlendikten sonra baba evinde nasıl hazırlanıyorsam koca evinde de o şekilde hazırlanabileceğimi söylediler. Ben de bu şekilde atanmadan evlenmeye ikna oldum.

Eşim de her konuda beni desteklediği için problem olmayacağını biliyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben sınava çalışmaya başladığım günden itibaren baskılar başladı. Neden bize gelmiyor, niye bi uğramıyorsunuz vs bunun gibi tatlı tatlı serzenişler başladı ilk etapta. Ben elimden geldiğince gidip gelmeye onları çağırmaya gayret ettim.

Öğretmenlik sınavına hazırlanan arkadaşlarım bilir ki biz üç sınavdan sorumluyuz. Sabah kalktığım andan itibaren bir maratona uyanıyorum. Yaklaşık 25 dersim var ve bu derslerin her birine zaman ayırmak zorunda kalıyorum. Eşim de yardım etmese evi b.k götürür, yemek yapmaya bile zor zaman bulabiliyorum. Bu sıkışıklıkta onlara da zaman ayırmaya gönüllerini hoş tutmaya gayret ediyorum bir yandan.

Bu böyle geçti gitti. Bu hafta köy işlerinden dolayı eşim annesiyle 2 günlüğüne köye gitti. (Bu arada, ailemin başına bir felaket geldi ve bir müddet anneme gidip gelmek zorunda kaldım metanetli olması için. Annemlere giderken hep eşimle gittim. Bir kere de kayınailemle ziyarete gittik. Bunu da dipnot olarak belirteyim.) aileme destek olduğum süreçte derslerim biriktiği için eşimle ortak karar aldık ve ben köye gitmeyip dersime çalıştım.

akşamları kayınpederime indim evde değildi, telefonla aradım iki kez. Yemeğiniz var mı aç mısınız diye sormak için ama telefonlarıma dönüş yapmadı. Ben de işkillendim geri aramadım daha. Sonra eşim dönünce ona sordum hayatım bir şey dediler mi diye. Eşim de usulünce söyledi bana.

Ben hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum. Onlar beni çağırdığında dersim var diyormuşum ama başka yer olunca koşa koşa gidiyormuşum. Haftada en fazla bir gün dışarıya çıkıyorum. Onda da ya annemgile ya da arkadaşlarımla görüşmeye giderim. Bazen öyle olur ki 10 gün market alışverişi haricinde hiç dışarı çıkmam. Çünkü benim önümde geleceğimi şekillendiren bir sınav var, buna odaklı yaşıyorum.

Annemlerin başına gelen olayın vahametini de biliyorlar. Ailecek biz böyle bir süreçten geçerken kayınailemin bu şekilde arkamdan söylenmeleri beni çok hırpaladı. Halbuki yüzüme deseler konuşup çözülecek bir mesele.

Bunları dün öğrendim ve içim çok yandı, çok üzüldüm ağladım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmek istedim konuşup problemimizi halletmek için ama ikisi de yüzüme bakmadı. Ben sanki orda yokmuş gibi eşimle konuştular.

Annem de dün ilk defa bana kalmaya geldi, babam şehir dışına gitmişti. başımıza gelen durumdan dolayı evde tek kalamadı. Allahtan annem geldi yoksa hiç konuşmayacaklardı benimle.

Annem bile anladı durumumu, kızım gözlerine ne oldu diye sordu. Zaten kadın dertli ve sürekli tetikte. Ben de gözlerimde alerji olduğunu söyledim. Annem dahi halimi anladı ama onların anlamaması çok ağrıma gitti. Neyse fazla uzatmayayım gereken detayları inşallah sohbetin geri kalanında verebilirim.

Bu durumda benim ne yapmam lazım? Nasıl davranmak gerekir? Hakkınızı helal edin, cevap veren parmaklarınıza sağlık.
Konuşmadan hallolmayacak mesele gerçi konu da saçma , ayrıca sınava el evinde hazırlanmayacağı bir kere daha tasdiklendi.
 
O apartmana girerken tüm bunları göz önunde bulundurmalıydınız
Tabii ki benim apartmanda yaşamakla alakalı hiçbir sorunum yok vallahi de. Beni asıl yaralayan bir problem olduğunda bana değil de adeta bir çocuğu şikayet eder gibi eşime söylemeleri. E hani ben sizin kızınızdım? Kaldı ki elimden geldiğince onlar bize gelir biz onlara gideriz. Onların da zor günleri oldu hep koştum, koşmam da gerekirdi. Bunlar neden unutuldu?
 
Kuzum benim, bak bu sınavların konusu taa sen öğrenciyken belli oluyor. Senin bu sınavın temelini daha öğrenciyken atman gerekirdi. Mezun olup üstüne 3-4 yıldır sınava hazırlanıyorsun. Hani o arada başka iş yapsan, uğraş bulsan, ya da yükseklisans yapsan hani senin bir kariyer amacın var derim ama dışarıdan hiçte böyle bir amacın var gibi durmuyor. Sınav, atanmak senim için bu kadar önemliyse evlenmeyecektin, birde aile apartmanında ne bekliyordun genç yaşında.

Mesafe koy desem aynı binada zor olacak. Kocan belliki pasif bir tip, seni ailesiyle yüz göz edecek. Bu olay durulur başka olay yaşanır gelir konu açarsın. Başın yine ağrır.

Bir süre mesafeli davran, sonrasına artık bakarsınız, ama o binada böyle iç içe yaşarken huzur bekleme.
Eşim tam aksine bana laf söyletmez. Laf söyletmedikçe onun da daha çok üzerine gittiler. Arkamdan böyle dediler ama ailemi ziyarete gittiğimizde bana “bir iki gün dur burada” dedi kayınvalidem. Eşim yüzüne doğru, ‘karımı neden sen buraya bırakıyorsun? Kendi isterse kalabilir.’ Diyerek beni savundu mesela.

Sınav konusuna gelince, daha yeni açıklandı öğretmen kadroları. Sıralamam atanmaya yettiği halde bu yıl az alım verildiği için yine kontenjan dışı kaldım. Ülkemizde öğretmen olarak atanmak ne yazık ki çok zor. Mesleğimi de çok seviyorum, bu yüzden vaz geçemiyorum. Cevabınız için çok teşekkür ederim parmaklarınıza sağlık.
 
Konuşmadan hallolmayacak mesele gerçi konu da saçma , ayrıca sınava el evinde hazırlanmayacağı bir kere daha tasdiklendi.
İşte ben de konuşup çözelim durumu diye dün oraya gittim ama çok kaba davrandılar.

Ben yine eşime bir şey demedim, zaten kendi farkında olunca hemen savunmaya geçiyor. Ona da bana da bileniyorlar gibi hissediyorum.
 
İşte ben de konuşup çözelim durumu diye dün oraya gittim ama çok kaba davrandılar.

Ben yine eşime bir şey demedim, zaten kendi farkında olunca hemen savunmaya geçiyor. Ona da bana da bileniyorlar gibi hissediyorum.
Eşinizin de olduğu bir ortamda konuşun kesinlikle. Ayrıca sürekli de gidip gelmek aramak zorunda değilsiniz.
 
Umursamayın?
Annenize giderken onlara mı soracaksınız zaten aynı apartmanda yaşadığımız yetmiyor bide sürekli dip dibe mi olacaksınız?
Konuşmazsa konusmasin kendi bilir diyerek hiç bisey yokmuş gibi hayatınıza devam edin.
Bu konuda çok haklısınız, zaten inanın anneme en son ramazanda iftar etmeye gittim bir de bahsettiğim olay olunca. Evden çıkmaya fırsatım olmuyor ki. Kendimi tamamen sınava adadım. Biz eşimle dışarıda yemek yediğimizde bile bazen problem oluyor. Beni teyzeme şikayet ediyor mesela kayınvalidem, teyzem genç onlar gidecekler tabii diyince daha da bir şey dememiş. Kaldı ki ben yaşadığım sıkıntıları bir iki yakın arkadaşım dışımda asla aileme anlatmam.
 
Arkadaşlar merhabalar. Yaklaşık bir yıldır evliyim. Eşim evin tek çocuğu, aile apartmanında yaşıyoruz.

Çok uzun bir birlikteliğin ardından evlendik, ailesini de üç yıldır tanıyorum. Başta kayınvalidem problemliydi ama Allah var çok da bir problem yaşamadık. Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum. Kaldı ki kayınvalidemi ve kayınpederimi çok çok severim. Annem babam gibidirler Faslı’nı geçiyorum, kimse anne baba gibi olamaz belki ama kayınpederime de farklı bir sevgim vardır baba figüründen yoksun büyüdüğüm için. İlk gördüğüm andan beri en az kendi babam kadar severim ve hürmet gösteririm.

Velhasıl kelam, ben öğretmen adayıyım. Evlilikten önce üç yıl sınava hazırlandım nasip olmadı, evliliği de ertelemek istemedi aileler ve benim evlendikten sonra baba evinde nasıl hazırlanıyorsam koca evinde de o şekilde hazırlanabileceğimi söylediler. Ben de bu şekilde atanmadan evlenmeye ikna oldum.

Eşim de her konuda beni desteklediği için problem olmayacağını biliyordum. Ama düşündüğüm gibi olmadı. Ben sınava çalışmaya başladığım günden itibaren baskılar başladı. Neden bize gelmiyor, niye bi uğramıyorsunuz vs bunun gibi tatlı tatlı serzenişler başladı ilk etapta. Ben elimden geldiğince gidip gelmeye onları çağırmaya gayret ettim.

Öğretmenlik sınavına hazırlanan arkadaşlarım bilir ki biz üç sınavdan sorumluyuz. Sabah kalktığım andan itibaren bir maratona uyanıyorum. Yaklaşık 25 dersim var ve bu derslerin her birine zaman ayırmak zorunda kalıyorum. Eşim de yardım etmese evi b.k götürür, yemek yapmaya bile zor zaman bulabiliyorum. Bu sıkışıklıkta onlara da zaman ayırmaya gönüllerini hoş tutmaya gayret ediyorum bir yandan.

Bu böyle geçti gitti. Bu hafta köy işlerinden dolayı eşim annesiyle 2 günlüğüne köye gitti. (Bu arada, ailemin başına bir felaket geldi ve bir müddet anneme gidip gelmek zorunda kaldım metanetli olması için. Annemlere giderken hep eşimle gittim. Bir kere de kayınailemle ziyarete gittik. Bunu da dipnot olarak belirteyim.) aileme destek olduğum süreçte derslerim biriktiği için eşimle ortak karar aldık ve ben köye gitmeyip dersime çalıştım.

akşamları kayınpederime indim evde değildi, telefonla aradım iki kez. Yemeğiniz var mı aç mısınız diye sormak için ama telefonlarıma dönüş yapmadı. Ben de işkillendim geri aramadım daha. Sonra eşim dönünce ona sordum hayatım bir şey dediler mi diye. Eşim de usulünce söyledi bana.

Ben hep annemlere gidiyormuşum, teyzeme gidiyormuşum. Onlar beni çağırdığında dersim var diyormuşum ama başka yer olunca koşa koşa gidiyormuşum. Haftada en fazla bir gün dışarıya çıkıyorum. Onda da ya annemgile ya da arkadaşlarımla görüşmeye giderim. Bazen öyle olur ki 10 gün market alışverişi haricinde hiç dışarı çıkmam. Çünkü benim önümde geleceğimi şekillendiren bir sınav var, buna odaklı yaşıyorum.

Annemlerin başına gelen olayın vahametini de biliyorlar. Ailecek biz böyle bir süreçten geçerken kayınailemin bu şekilde arkamdan söylenmeleri beni çok hırpaladı. Halbuki yüzüme deseler konuşup çözülecek bir mesele.

Bunları dün öğrendim ve içim çok yandı, çok üzüldüm ağladım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı inmek istedim konuşup problemimizi halletmek için ama ikisi de yüzüme bakmadı. Ben sanki orda yokmuş gibi eşimle konuştular.

Annem de dün ilk defa bana kalmaya geldi, babam şehir dışına gitmişti. başımıza gelen durumdan dolayı evde tek kalamadı. Allahtan annem geldi yoksa hiç konuşmayacaklardı benimle.

Annem bile anladı durumumu, kızım gözlerine ne oldu diye sordu. Zaten kadın dertli ve sürekli tetikte. Ben de gözlerimde alerji olduğunu söyledim. Annem dahi halimi anladı ama onların anlamaması çok ağrıma gitti. Neyse fazla uzatmayayım gereken detayları inşallah sohbetin geri kalanında verebilirim.

Bu durumda benim ne yapmam lazım? Nasıl davranmak gerekir? Hakkınızı helal edin, cevap veren parmaklarınıza sağlık.
Aile apartmanı yasaklansınEn Büyük KK
 
Eşinizin de olduğu bir ortamda konuşun kesinlikle. Ayrıca sürekli de gidip gelmek aramak zorunda değilsiniz.
Eşim asla yalnız bırakmıyor beni zaten bu süreçte onlarla. Ama asla iletişim kurmaya çalışmıyorlar benimle. Siz de bir yerde haklısınız ama arkadan söylenmesi de çok çok zoruma gidiyor. Ben bir saygısızlık etmedim, hep gönülleri hoş olsun istedim. El kızı olduğumu ilk defa bu kadar net hissetim adeta gözüm açıldı
 
Tabii ki benim apartmanda yaşamakla alakalı hiçbir sorunum yok vallahi de. Beni asıl yaralayan bir problem olduğunda bana değil de adeta bir çocuğu şikayet eder gibi eşime söylemeleri. E hani ben sizin kızınızdım? Kaldı ki elimden geldiğince onlar bize gelir biz onlara gideriz. Onların da zor günleri oldu hep koştum, koşmam da gerekirdi. Bunlar neden unutuldu?
İşte bi gıcık kapmaya, bi dolduruşa, bi ters düşmeye bakar o kızımsın ailemizdensin muhabbeti. El ailesinden aile olmaz. Toyluğunuza gelmiş yazık olmuş.
 
Bu konuda çok haklısınız, zaten inanın anneme en son ramazanda iftar etmeye gittim bir de bahsettiğim olay olunca. Evden çıkmaya fırsatım olmuyor ki. Kendimi tamamen sınava adadım. Biz eşimle dışarıda yemek yediğimizde bile bazen problem oluyor. Beni teyzeme şikayet ediyor mesela kayınvalidem, teyzem genç onlar gidecekler tabii diyince daha da bir şey dememiş. Kaldı ki ben yaşadığım sıkıntıları bir iki yakın arkadaşım dışımda asla aileme anlatmam.
Sınırlarımızı eşimle beraber iyi çizdiğimizi düşünüyorum.
Bunu yapabilseydiniz şuan bu durumda olmazdınız. Aile apartmaninda yaşayıp sınır çizebilen çok nadirdir zaten.

Eğer çok takıyorsanız (bence gram umursamayın) gidin evlerine, rahatsız olduğunuz konuları söyleyin.
Ama şunu unutmayın ki, siz onların çocuğu değilsiniz. Asla sizi o gözle göremez, siz de onları o şekilde sevemezsiniz. Arada saygı olsun yeter ama onlar bu saygıyı aşıyor.
 
çocuk gibi eşinize şikayet edilmekten dert yanıyorsunuz ve şikayet edildiğiniz durum ise sizin hangi periyotta nereye gidildiğinizin çetelesinin tutulmuş olması. ve bu durumu da konuşarak çözmek istiyorsunuz? sizce bu işte bi terslik yok mu? siz yetişkin bir birey olarak onlara nereye ne sıklıkla ve neden gittiğinizin hesabını vermek zorunda mısınız? bırakın küserlerse küssünler.
 
Bunu yapabilseydiniz şuan bu durumda olmazdınız. Aile apartmaninda yaşayıp sınır çizebilen çok nadirdir zaten.

Eğer çok takıyorsanız (bence gram umursamayın) gidin evlerine, rahatsız olduğunuz konuları söyleyin.
Ama şunu unutmayın ki, siz onların çocuğu değilsiniz. Asla sizi o gözle göremez, siz de onları o şekilde sevemezsiniz. Arada saygı olsun yeter ama onlar bu saygıyı aşıyor

Eşim de bana buna benzer bir şey söyledi dün, kendi hayatını yaşamakla mesulsün. Nasıl istersen öyle yap evlendin diye hayatın bitmedi minvalinde bir konuşma geçti aramızda. Şu an konuşup konuşmamak arasında kararsız kaldım.
 
X