Aile olmak nedir?

Gecekizi

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
25 Eylül 2020
3
2
23
Merhaba. Nerden başlasam bilemiyorum ama kaç seferdir yazmak isteyip de yazsam elime ne geçecek diye düşünüp sildiğim satırları şimdi yazacağım. Siz söyleyin yerimde olsanız ne yapardınız?
Konu ailem, öyle bir ailede doğmuşum ki görücü usulü birbirlerini sevmeyen sadece birbirlerinin işine geldikleri için birlikte olan bir çiftin çocuğuyum. İşine gelmek derken şöyle babam asla bir çay bardağı bile kaldırmaz (artık biraz daha iyi annem dışarı çıktıgında öfkeli olsa da yemeğini boşayacağım annenizi diyerek yapıyor) annem ise küçük yaşlarda cesaretli her yerde iş bulup çalışan ama babasının katılığından gençlik hevesiyle kalmış, asla bir işini kendi halledemeyen, dışarı bile tek çıkmayan, babama eve ekmek getiriyor kafasıyla sevdiğini düşünen biri.
Size uzun uzadıya inanın günlerce bile anlatırım o kadar çok şey yaşattılar ki. 3 çocuk doğurup üçünün de kendilerine ait odaları olmayan odayı geçtim birey olduklarını kabul etmeyip aileye itaat etmekten başka görevi olmayan saygıyı anne baba hak eder zihniyetinde insanlar (insan da denmez ama hadi öyle diyeyim) tarafından yetişitirildim. Babam zar zor tuşlu telefon kullanırken annemin bir telefonu bile yok. Dinden başka konuştukları bir şey yok. Her gün televizyon izleyip namaz kılmaktan başka bir aktivite yok oysa ben 22 yaşındayken kardeşlerim daha da küçük ve gerçekten ailemle anılarımı anca küçüklüğümde ilk çocuk olmanın ayrıcalığıyla yaşamışım. Küçük kardeşime sinirlensinler direkt senden adam olmaz senden şöyle olmaz derler. Küçük kardeşimin bir ara yalan söyleme sorunu vardı ve sırf bu eleştirilerden olduguna eminim. Hep kendini iyi gösterecek yalanlar söylerdi, üniversiteye gittiğimden beri takip edemedim hala söylüyor mu bilmem ama aileme psikoloğa götürelim dediğimde bile sonuçta iş çıkıyor ya suratlarını ekşitişleri sadece dinleyip öbür kulaktan çıkışını... Her şeye karşı böyleler. 2 3 kıyafetimiz dışında dışarı çıkacağımızı söylediğimizde elimize verdikleri parayı dışarda yemekten veya ufak herhangi masraftan kaçındığımız şekilde harcadığımızda aldığımız paralarla kendimiz alırız. Evde öyle bir bohem hava var ki insanın kendini koyası geliyor. Üniversiteden eve geldiğimden beri neredeyse her gün duş alan bakımlı olan ben evde kendimi annemler kadar saldım. Kavga edip anca geçen sene aldıkları bazalarla odamız olduğunu iddia ettikleri (dolap masa hep başkalarının eskimiş eşyaları) yeri bize ne çok şey yaptıklarını belirten asla kusurlarını kabul etmeyip zar zor da olsa işe gitmeyi alıştırmış kız kardeşimin arkadaşıyla eve çıkmasına delicesine karşı olan bir aile. Evde şortla atletle dolaştığımda babanın yanında o ne öyle hatta bana hayat kadını gibi nasıl giyiniyosun evin içinde diyen bi annem var evet anne? Mental açıdan kendimi iyileştirsem de cahille tartışılmaz derler ya o kadar haklılar ki en ufak tartışmamızdan sonra odama geçip annemin kızarken el kol hareketlerimi eleştirmesine (iyi veya kötü her an eleştirir bizi dalga geçer şakaymış hepsi öyle diyor, normal şakalar değil ama dış görünüşümüzle alay ediyor şuna benzemişsin fln diye) acaba benim psikolojim bozuk dememe yol açıyorlar. Sussam bu döngü devam ediyor, hatasız anne baba gibi davranmaları saçma sapan konuşmaları canıma tak ettiğinde tartışıyor bir süre muhattap olmuyorum. Ama siz söyleyin ne yapayım ben? Sokakta yatsam kendi kendime kaldığım için huzurumu bozamazlar diye sevinecek haldeyim. Yakında şehir dışına gideceğim 1 haftalık arkadaşlarımın yanına babam kızım geri dön tamam mı diyor. O kadar her şeyin farkındalar ki ama onlara sorsanız biz onların sınavıyız biz şöyleyiz biz böyleyiz. Yakın akrabalarım bile o kadar annemi tanıyorlar ki kuzenim teyzemin şu hiç dinlemeden direkt yargılamasını anlamıyorum, ilk bi dinler insan diyor. O an tek düşündüğüm keşke benim de teyzem olsaydı annem de hiç çekmeseydim. Babam daha pasiftir ne yararı ne zararı vardır da annemden çok çektim. Sosyal ilişkilerimde de çok görüyorum ilgi sevgi arayışımı direkt çocuk gibi tavırlarımı. Anlıyorum sonra çok eksiklik yaşamışım. Hiç unutmam ortaokulda genç bir öğretmenim yaramazlıklarıma karşı tokat atardı bana ama sonra çağırıp sarılırdı. küçükken annem beni dövüp sonra sarıldığından sevgi ibaresi gelirdi herhalde öğretmenime de hiç kin beslemezdim aksine sarıldıkça severdim. Herkes annesine beni tokatladığını söylemiş annem öyle duymuştu neden bana söylemedin diyişine bile anlam veremezdim. Evi terk etsem bu sefer kardeşlerim kaldı diye içim razı olmuyor. Ortanca kardeşim bana çok bağlı ne yapsam o da yapmak ister şimdi ben gitsem yıkılır içi burkulur onu da alıp kaçsam desem ben benzettim olur ben kötü olurum. Abla olmak ne zor cidden anne yarısı oluyormuşsunuz. Neyse en azından az da olsa içim yıkandı yazdıklarımla buraya kadar okuduysan teşekkür ederim, dünyada iyi ki senin gibi insanlar var.
 
Güzel kardeşim hiçbir aile mükemmel değil ama sana iyi gelmeyen yerde kalmak zorunda değilsin( reşit olduğunu düşünerek yazıyorum). Eğer kendinde o gücü buluyorsan evden ailenden uzaklaş kendine yeni bir hayat kur derim. Kardeşlerini düşünmeni anlıyorum saygı da duyuyorum ama önce kendimizi düşünmeliyiz ki başkalarına da faydamız olabilsin. Şu anki şartlarını bilmiyorum ama kocaya kaçmadığın sürece o evden çıkmak kendi hayatını kurmak hakkın. Ekonomik şartlar çok zor kendine ev kurup çalışıp geçinebilirsen hiç durma bu toksik ortamda. Ama fayda zarar hesabını iyi yap. Eğer başarırsan kardeşlerini de yanına alabilirsin.
 
Her evin, ailenin şartları birbirinden farklıdır. Belli bir yaştan sonra aileyle yaşamak da gerçekten zordur. Ancak iyisiyle kötüsüyle yaşanan bazı şeyler olur. Sizin durumunuz ailenizi hor hakir görmek boyutuna ulaşmış. Unutmayın ne kadar hoşlanmadığınız şeyler yaşansa da ailenizi hakir görmek yerine kendinize hayat kurarken bu sorunlardan yola çıkarak hareket etmemelisiniz. Bunun yerine ideal olan şu deyip bazen zihnindeki eski ve olumsuzlukları öteleyerek hayatı kurmak gerekiyor.

(ailemle ciddi sorunlar yaşamış, zamanla düzeltmiş birisi olarak söylüyorum bunları da)
 
Merhaba. Nerden başlasam bilemiyorum ama kaç seferdir yazmak isteyip de yazsam elime ne geçecek diye düşünüp sildiğim satırları şimdi yazacağım. Siz söyleyin yerimde olsanız ne yapardınız?
Konu ailem, öyle bir ailede doğmuşum ki görücü usulü birbirlerini sevmeyen sadece birbirlerinin işine geldikleri için birlikte olan bir çiftin çocuğuyum. İşine gelmek derken şöyle babam asla bir çay bardağı bile kaldırmaz (artık biraz daha iyi annem dışarı çıktıgında öfkeli olsa da yemeğini boşayacağım annenizi diyerek yapıyor) annem ise küçük yaşlarda cesaretli her yerde iş bulup çalışan ama babasının katılığından gençlik hevesiyle kalmış, asla bir işini kendi halledemeyen, dışarı bile tek çıkmayan, babama eve ekmek getiriyor kafasıyla sevdiğini düşünen biri.
Size uzun uzadıya inanın günlerce bile anlatırım o kadar çok şey yaşattılar ki. 3 çocuk doğurup üçünün de kendilerine ait odaları olmayan odayı geçtim birey olduklarını kabul etmeyip aileye itaat etmekten başka görevi olmayan saygıyı anne baba hak eder zihniyetinde insanlar (insan da denmez ama hadi öyle diyeyim) tarafından yetişitirildim. Babam zar zor tuşlu telefon kullanırken annemin bir telefonu bile yok. Dinden başka konuştukları bir şey yok. Her gün televizyon izleyip namaz kılmaktan başka bir aktivite yok oysa ben 22 yaşındayken kardeşlerim daha da küçük ve gerçekten ailemle anılarımı anca küçüklüğümde ilk çocuk olmanın ayrıcalığıyla yaşamışım. Küçük kardeşime sinirlensinler direkt senden adam olmaz senden şöyle olmaz derler. Küçük kardeşimin bir ara yalan söyleme sorunu vardı ve sırf bu eleştirilerden olduguna eminim. Hep kendini iyi gösterecek yalanlar söylerdi, üniversiteye gittiğimden beri takip edemedim hala söylüyor mu bilmem ama aileme psikoloğa götürelim dediğimde bile sonuçta iş çıkıyor ya suratlarını ekşitişleri sadece dinleyip öbür kulaktan çıkışını... Her şeye karşı böyleler. 2 3 kıyafetimiz dışında dışarı çıkacağımızı söylediğimizde elimize verdikleri parayı dışarda yemekten veya ufak herhangi masraftan kaçındığımız şekilde harcadığımızda aldığımız paralarla kendimiz alırız. Evde öyle bir bohem hava var ki insanın kendini koyası geliyor. Üniversiteden eve geldiğimden beri neredeyse her gün duş alan bakımlı olan ben evde kendimi annemler kadar saldım. Kavga edip anca geçen sene aldıkları bazalarla odamız olduğunu iddia ettikleri (dolap masa hep başkalarının eskimiş eşyaları) yeri bize ne çok şey yaptıklarını belirten asla kusurlarını kabul etmeyip zar zor da olsa işe gitmeyi alıştırmış kız kardeşimin arkadaşıyla eve çıkmasına delicesine karşı olan bir aile. Evde şortla atletle dolaştığımda babanın yanında o ne öyle hatta bana hayat kadını gibi nasıl giyiniyosun evin içinde diyen bi annem var evet anne? Mental açıdan kendimi iyileştirsem de cahille tartışılmaz derler ya o kadar haklılar ki en ufak tartışmamızdan sonra odama geçip annemin kızarken el kol hareketlerimi eleştirmesine (iyi veya kötü her an eleştirir bizi dalga geçer şakaymış hepsi öyle diyor, normal şakalar değil ama dış görünüşümüzle alay ediyor şuna benzemişsin fln diye) acaba benim psikolojim bozuk dememe yol açıyorlar. Sussam bu döngü devam ediyor, hatasız anne baba gibi davranmaları saçma sapan konuşmaları canıma tak ettiğinde tartışıyor bir süre muhattap olmuyorum. Ama siz söyleyin ne yapayım ben? Sokakta yatsam kendi kendime kaldığım için huzurumu bozamazlar diye sevinecek haldeyim. Yakında şehir dışına gideceğim 1 haftalık arkadaşlarımın yanına babam kızım geri dön tamam mı diyor. O kadar her şeyin farkındalar ki ama onlara sorsanız biz onların sınavıyız biz şöyleyiz biz böyleyiz. Yakın akrabalarım bile o kadar annemi tanıyorlar ki kuzenim teyzemin şu hiç dinlemeden direkt yargılamasını anlamıyorum, ilk bi dinler insan diyor. O an tek düşündüğüm keşke benim de teyzem olsaydı annem de hiç çekmeseydim. Babam daha pasiftir ne yararı ne zararı vardır da annemden çok çektim. Sosyal ilişkilerimde de çok görüyorum ilgi sevgi arayışımı direkt çocuk gibi tavırlarımı. Anlıyorum sonra çok eksiklik yaşamışım. Hiç unutmam ortaokulda genç bir öğretmenim yaramazlıklarıma karşı tokat atardı bana ama sonra çağırıp sarılırdı. küçükken annem beni dövüp sonra sarıldığından sevgi ibaresi gelirdi herhalde öğretmenime de hiç kin beslemezdim aksine sarıldıkça severdim. Herkes annesine beni tokatladığını söylemiş annem öyle duymuştu neden bana söylemedin diyişine bile anlam veremezdim. Evi terk etsem bu sefer kardeşlerim kaldı diye içim razı olmuyor. Ortanca kardeşim bana çok bağlı ne yapsam o da yapmak ister şimdi ben gitsem yıkılır içi burkulur onu da alıp kaçsam desem ben benzettim olur ben kötü olurum. Abla olmak ne zor cidden anne yarısı oluyormuşsunuz. Neyse en azından az da olsa içim yıkandı yazdıklarımla buraya kadar okuduysan teşekkür ederim, dünyada iyi ki senin gibi insanlar var.

Aile ile sorun yaşamak ayrı, onları küçümseyip aşağılamak farklı. Siz aşağılama kısmına geçmişsiniz. Terk edin evi
 
Bugün el Bebek Gül Bebek yetiştirilen ebeveynliğinin hakkını bile veren ailelerin çocuklarına sorduklarınıza yine aynı şekilde memnun olmadıkları birçok şeyi sıralayabilirler.
Yazdıklarınızın tamamını okudum sizin istedikleriniz gayet makul şeyler belirli bir yaş düzeyine bile gelmiş evlatlarına kişisel bir oda bile düşünmemiş olduklarına kızıyorsunuz. Onlar için Bu gayet normal bir şey bütün kardeşler aynı odada kalabilir hatta bu kardeşler için lükstür çünkü belirli bir yaşa gelene kadar kendileri anne ve babalarıyla aynı odada uyudular.
Eleştirilerinizin çoğunda haklısınız. Gerçekten dindar olan bir aile kızı evin içinde açık giyindiği zaman benzetilmemesi gereken kişilere evladını benzetmemeli. İnsanın kalbinin ve dilinin temiz olması bu dinin en güzel şekilde yaşanmasının başlangıcıdır. Buradaki insanların çoğu sizin bu anlattığınız şeyleri yaşamışlardır ama onların hiçbirisi anne babasını değiştirmek için çaba sarf etmediler sarf etseler bile muhtemelen başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bugün o evden veya bu düşünce tarzından kurtulmak veya kardeşlerinizi kurtarmak istiyorsanız ilk önce kendinizi kurtarmak kendi ayaklarınızın üzerinde durmak zorundasınız.
 
Ailenin maddiyat açısından kötü bir durumda olduğu için odanız olmaması normal değil mi?

2 erkek 1 kız olmak üzere 3 kardeşiz. Mahalle kültüründe yetiştim. 2+1 kutu gibi bir evimiz vardı. Kız çocuğu olmama rağmen bir odam yoktu olmasını isterdim ama olması imkansızdı. Bırak odayı ailede kimsenin elbise dolabı yoktu. Babam biz çok küçükken yatak odasına yatak yorgan koymak için yüklük yaptırdı onun alt kısmında çekmeceler vardı hepimizin sadece 1 er tane çekmecesi vardı. Aldığı kadar kıyafetleri zar zor tıkıştırırdık. Sığmayan kıyafetler annemin çeyiz sandığının üzerinde olurdu. Birde yatak odasında duvara monte askılık vardı orda da kıyafetler olurdu. Yerler betondu.

Yıllarca tuvalette banyo yaptık. Sonra babam maaşıyla taksit taksit banyoyu yaptırdı. Ama nasıl mutluyduk banyonuz var hemde yukarıdan üzerimize yağmur gibi su akacak biz kovayla banyo yapmicaz 😂

Evimizde namaz vakitleri namaz kılınırdı sizdeki gibi 😍 bizde çok heveslenirdik. Hele ben namaz kılıcam diye giderdim yatak odasına bilmezdim kılmayı 1 rekat akşam namazı kilardim çok mutlu olurdum 😂

Annemde, senin annen gibi bizi döverdi 🤭 sonra hiçbir şey olmamış gibi yine mutlu olurduk. İnan hiç anneme bana vurdu diye kin gütmedim. Bazen kardeşler olarak konuşuruz gülerek sen şunu yaptın da dayak yedin diye🤣 anne terlikleri de tabi çok meşhurdu bizim zamanımızda 🙄

Ve yıllar geçti biliyor musun ben o evden gelin çıktım yerler beton, mutfak dolapları çok eski hâlâ elbise dolabım yoktu.

Hiçbir zaman beni bu evden istemeye gelecekler diye utanmadım (eşimin ailesinin durumları çok iyiydi) kimse de yargılamadı yargılayan olsaydı da o düğün asla olmazdı. Şimdi evliyim eşimin durumu çok çok iyi ama ben nedense büyüdüğüm evi çok özlüyorum. Annemi babamı Allah onlara uzun ömürler versin. Kardeşlerimle oturup üst kata ev yaptıralım altı da tadilat yaptırıp kiraya verelim dedik sonra kardeşim olmaz orası bizim çocukluğumuz ilerde çocuklarımız da görsün nasıl bir evde büyüdük hatta bazen çocuklarımızla gelip soba yakıp eski günleri anlatalım diyor.

Yani inan yaşadıklarının hepsini yaşadık ama bir gün bile küçümsemedik senin gibi.

Madem sevmiyorsun aileni yaşadığın evi ozaman git kendin daha iyi bir imkanla yaşa. Ama unutma seninde ileri de bir cocugun olduğun da o da hep bir tık daha ilerisini isteyecek. Bu düzen böyle.

Bence aileni sev bulunduğun ortamı küçümseme. Onların elinden gelen bu. Sen daha iyisi yap beğenmiyorsan da... seninle gurur duysunlar.
 
Son düzenleme:
Her ailede sorunlar vardir. Savunmuyorum ama Turk ailelerinin yuzde 90'inda olan sorunlar bunlar. 3 cocuga ayri ayri oda yapamadiklari , oturup din konustuklari icin aileden nefret etmek falan hayatin gerceklerinden hala cok uzak oldugunuzu gosteriyor. Bir oda bile yapmayacaksa cocuk dogurmasinlar kardesim kafasinda yasayan gunumuz ebeveynleri gelip linc edebilir, buyursunlar. Ama 20 kusur sene oncesinde ebeveyn olmus insanlar icin gecerli degil bu kosullar. 10 sene sonra fikirlerin boyle olmayacak muhtemelen ve ailenden bu kadar nefret de etmeyeceksin. Hala ergenligin aileden nefret etme hislerinin pençesindesin. Geçer merak etme. Sana tek tavsiyem, ailen senden nefret etmiyor. Onlardan uzaklasmak isteyebilirsin , hakkin da. Ama bu nefretle sirf onlardan bir an once uzaklasabilmek icin savrulma. Ayaklarını saglam bas. Uygun kosullari olusturmadan evden kacar gibi cikmaya calisma. Daha kotusu yok sandigin aile evinden cok daha kotu yerler, daha kotusu yok sandigin anne babandan cook daha kotu insanlar var. O yuzden duzgun bir gelirin, duzgun bir yasayavak yerin olmadan evinden gitme.
 
Bu arada dönüp iki kez daha okudum yorumlardan sonra. Ben konunun temasının evladin ailesini kucumsemek değil ailenin çocuklar üzerinde psikolojik şiddet ve zorbalık yaptığını düşünüyorum. Verdiği örneklerde oda, kıyafet vs yokluktan değil önemsenmemekten kaynaklı. Yeteri kadar sevgi ve saygı gorup yetiştirilen çocuklar ne olmayan odaya ne kıyafete yetişkin olunca sizlanmazlar.Aile olmak bu değil.
 
Ben yazdığınız kadar buhrana düşüp ailenizi aşağılayacağınız korkunç ebeveynler olarak görmedim. Daha çok şımarık ve bulunduğu yeri beğenmeyen ailesini hor gören birinin yazıları.

Bu kadar beğenmiyorsanız kardeşiniz vs demeden evi terk edin. Çalışın daha iyisini yapmaya çalışın.
 
Ben yazdığınız kadar buhrana düşüp ailenizi aşağılayacağınız korkunç ebeveynler olarak görmedim. Daha çok şımarık ve bulunduğu yeri beğenmeyen ailesini hor gören birinin yazıları.

Bu kadar beğenmiyorsanız kardeşiniz vs demeden evi terk edin. Çalışın daha iyisini yapmaya çalışın.


Atlet şort ile evde dolaşınca size hayat kadını muamelesi gösteren ailenizi normal mi karşılardınız?
 
Su kk'da toksik aile övme sevdası bir gün beni öldürecek.
Ailen sırf üremek için üremis insanlar. Ne bir gün şefkat göstermişler, ne ihtiyacın var mı demişler.
Ekonomik sorunları olabilir ama babam hep der ki; balın yoksa bal dilin de mi yok.
Bence bir insanın çocuğunu karşısına alıp iki güzel söz söylememesinin, onu dövmesinin, ona hakaret etmesinin tek bir açıklaması dahi olamaz.
Hazir cebin para görmüş kaç git, yurtta kal, üç kadın yine aynı odada kalın ama en azından huzurunuz olsun.
Kardeşiniz sizi örnek alıyorsa ne güzel iste. Diyin ; Ayşe aileyi görüyorsun. Bizim bu evden kurtulmanızın tek yolu okumak,çalışmak. Bak ben çıktım şimdi yavas yavaş düzen kuruyorum. Sen daha çok çalış sınavına, daha güzel yerler kazan, burs da buluruz,ben de yardım ederim. Oku, sen de kurtul ablam. Sonra el birliğiyle kardeşimizi de çıkartıriz bu evden.
Bence gayet etkili bir yol
 
İnsanları küçümsemek hiç hoş değil küçük hanım. Aileniz önce size bunu öğretmeliydi. Namaz -ibadet konusu gibi, insanlara bakış açısını da eksik yavan bırakmışlar.

Elbette birgün o evden gideceksiniz. Şuan o insanlara anne baba olmayı siz ogretemezsiniz. Veridiginiz ergence tepkiler hayatınızı zorlaştırır. Önce bı içinize dönün. Ailenizin dinamiklerini de göz önünde bulundurularak davranın. Kendinizi geliştirin.
 
Merhaba. Nerden başlasam bilemiyorum ama kaç seferdir yazmak isteyip de yazsam elime ne geçecek diye düşünüp sildiğim satırları şimdi yazacağım. Siz söyleyin yerimde olsanız ne yapardınız?
Konu ailem, öyle bir ailede doğmuşum ki görücü usulü birbirlerini sevmeyen sadece birbirlerinin işine geldikleri için birlikte olan bir çiftin çocuğuyum. İşine gelmek derken şöyle babam asla bir çay bardağı bile kaldırmaz (artık biraz daha iyi annem dışarı çıktıgında öfkeli olsa da yemeğini boşayacağım annenizi diyerek yapıyor) annem ise küçük yaşlarda cesaretli her yerde iş bulup çalışan ama babasının katılığından gençlik hevesiyle kalmış, asla bir işini kendi halledemeyen, dışarı bile tek çıkmayan, babama eve ekmek getiriyor kafasıyla sevdiğini düşünen biri.
Size uzun uzadıya inanın günlerce bile anlatırım o kadar çok şey yaşattılar ki. 3 çocuk doğurup üçünün de kendilerine ait odaları olmayan odayı geçtim birey olduklarını kabul etmeyip aileye itaat etmekten başka görevi olmayan saygıyı anne baba hak eder zihniyetinde insanlar (insan da denmez ama hadi öyle diyeyim) tarafından yetişitirildim. Babam zar zor tuşlu telefon kullanırken annemin bir telefonu bile yok. Dinden başka konuştukları bir şey yok. Her gün televizyon izleyip namaz kılmaktan başka bir aktivite yok oysa ben 22 yaşındayken kardeşlerim daha da küçük ve gerçekten ailemle anılarımı anca küçüklüğümde ilk çocuk olmanın ayrıcalığıyla yaşamışım. Küçük kardeşime sinirlensinler direkt senden adam olmaz senden şöyle olmaz derler. Küçük kardeşimin bir ara yalan söyleme sorunu vardı ve sırf bu eleştirilerden olduguna eminim. Hep kendini iyi gösterecek yalanlar söylerdi, üniversiteye gittiğimden beri takip edemedim hala söylüyor mu bilmem ama aileme psikoloğa götürelim dediğimde bile sonuçta iş çıkıyor ya suratlarını ekşitişleri sadece dinleyip öbür kulaktan çıkışını... Her şeye karşı böyleler. 2 3 kıyafetimiz dışında dışarı çıkacağımızı söylediğimizde elimize verdikleri parayı dışarda yemekten veya ufak herhangi masraftan kaçındığımız şekilde harcadığımızda aldığımız paralarla kendimiz alırız. Evde öyle bir bohem hava var ki insanın kendini koyası geliyor. Üniversiteden eve geldiğimden beri neredeyse her gün duş alan bakımlı olan ben evde kendimi annemler kadar saldım. Kavga edip anca geçen sene aldıkları bazalarla odamız olduğunu iddia ettikleri (dolap masa hep başkalarının eskimiş eşyaları) yeri bize ne çok şey yaptıklarını belirten asla kusurlarını kabul etmeyip zar zor da olsa işe gitmeyi alıştırmış kız kardeşimin arkadaşıyla eve çıkmasına delicesine karşı olan bir aile. Evde şortla atletle dolaştığımda babanın yanında o ne öyle hatta bana hayat kadını gibi nasıl giyiniyosun evin içinde diyen bi annem var evet anne? Mental açıdan kendimi iyileştirsem de cahille tartışılmaz derler ya o kadar haklılar ki en ufak tartışmamızdan sonra odama geçip annemin kızarken el kol hareketlerimi eleştirmesine (iyi veya kötü her an eleştirir bizi dalga geçer şakaymış hepsi öyle diyor, normal şakalar değil ama dış görünüşümüzle alay ediyor şuna benzemişsin fln diye) acaba benim psikolojim bozuk dememe yol açıyorlar. Sussam bu döngü devam ediyor, hatasız anne baba gibi davranmaları saçma sapan konuşmaları canıma tak ettiğinde tartışıyor bir süre muhattap olmuyorum. Ama siz söyleyin ne yapayım ben? Sokakta yatsam kendi kendime kaldığım için huzurumu bozamazlar diye sevinecek haldeyim. Yakında şehir dışına gideceğim 1 haftalık arkadaşlarımın yanına babam kızım geri dön tamam mı diyor. O kadar her şeyin farkındalar ki ama onlara sorsanız biz onların sınavıyız biz şöyleyiz biz böyleyiz. Yakın akrabalarım bile o kadar annemi tanıyorlar ki kuzenim teyzemin şu hiç dinlemeden direkt yargılamasını anlamıyorum, ilk bi dinler insan diyor. O an tek düşündüğüm keşke benim de teyzem olsaydı annem de hiç çekmeseydim. Babam daha pasiftir ne yararı ne zararı vardır da annemden çok çektim. Sosyal ilişkilerimde de çok görüyorum ilgi sevgi arayışımı direkt çocuk gibi tavırlarımı. Anlıyorum sonra çok eksiklik yaşamışım. Hiç unutmam ortaokulda genç bir öğretmenim yaramazlıklarıma karşı tokat atardı bana ama sonra çağırıp sarılırdı. küçükken annem beni dövüp sonra sarıldığından sevgi ibaresi gelirdi herhalde öğretmenime de hiç kin beslemezdim aksine sarıldıkça severdim. Herkes annesine beni tokatladığını söylemiş annem öyle duymuştu neden bana söylemedin diyişine bile anlam veremezdim. Evi terk etsem bu sefer kardeşlerim kaldı diye içim razı olmuyor. Ortanca kardeşim bana çok bağlı ne yapsam o da yapmak ister şimdi ben gitsem yıkılır içi burkulur onu da alıp kaçsam desem ben benzettim olur ben kötü olurum. Abla olmak ne zor cidden anne yarısı oluyormuşsunuz. Neyse en azından az da olsa içim yıkandı yazdıklarımla buraya kadar okuduysan teşekkür ederim, dünyada iyi ki senin gibi insanlar var.

Eskiden çoğu aile böyleydi
4 çocuk 80 metrekare bir evde büyüdük ki evin bir kısmı annemin atölyesiydi
Annem bağırır çağırır, eleştirir, döver bir kaç saat sonra e.... çocuğu der başımızı okşardı
Sonrasında boşanma var, maddi zorluklar var, binbir türlü sorun var
Hiç birimiz psikopat falan olmadık, şu ekonomik şartlarda insanlar zaten yine bu düzenlere dönecekler sonunda, her çocuğa bir oda, güzel imkanlar falan mümkün değil. Ebeveynleriniz kendi ebeveynlerinden gördükleri hayatı yaşıyor, siz beğenmiyorsanız ekmeğinizi elinize alıp daha güzelini yaparsınız. Büyütüp bu boya getirmişler biraz saygınız, minnetiniz olsun, doğurduğu çocuğu bakamıyorum deyip sokağa atanlar var, en azından öyle böyle ailenizi bir arada tutmuşlar. Kendiniz bir aile kurduğunuz zaman bu işlerin düşündüğünüz gibi olmadığını göreceksiniz, dua edin de tuşlu telefon kullanan babanızla hiç telefon kullanamayan annenizi mumla aramayın
 
Açıkçası dediğini anlamamıslar ayrı oda yoksa bile sandviç. Yapıp parka pikniğe gitmek cokmu zor bir pastanede pasta yemek beraber deniz kenarina gitmek sarılmak öpmek güzel kızım demek ama yok ha birde eleştiri ve dinya kötüsü olursun aslında sevmeyeceginiz ilgilemmeyeceginiz çocuğu hayata getirmeyin nedemek kızını hayat kadınına benzetmek dinden imandan konuşuyorsun kalp kiriyorsun bazıları çocuk sahibi olmamali birde fakir guzellemesi yapmayın herkesin insanca şekilde yaşamaya ihtiyacı var
 
Amma da duyar kasmışsınız.
Fakirse oda dahi veremeyecekse üç çocuk yapmayacak.
Yaptığı çocuğun hayat tarzına karışıp yaftalamayacak.
Gayet de kötü bir ailede büyümüş.
Hemen fakir gariban güzellemesi yapmayalım.
Herkes ailesini seçemiyor, istemediği bir aileye maruz kalan ve istediği hayata ulaşması zor olan bir genç kadınla empati yapmalısınız asıl.
Konu sahibi, ne yap et iş bul, kendini ayrı eve atmaya bak. Kardeşlerini sonra alırsın önce kendini kurtar
 
Merhaba. Nerden başlasam bilemiyorum ama kaç seferdir yazmak isteyip de yazsam elime ne geçecek diye düşünüp sildiğim satırları şimdi yazacağım. Siz söyleyin yerimde olsanız ne yapardınız?
Konu ailem, öyle bir ailede doğmuşum ki görücü usulü birbirlerini sevmeyen sadece birbirlerinin işine geldikleri için birlikte olan bir çiftin çocuğuyum. İşine gelmek derken şöyle babam asla bir çay bardağı bile kaldırmaz (artık biraz daha iyi annem dışarı çıktıgında öfkeli olsa da yemeğini boşayacağım annenizi diyerek yapıyor) annem ise küçük yaşlarda cesaretli her yerde iş bulup çalışan ama babasının katılığından gençlik hevesiyle kalmış, asla bir işini kendi halledemeyen, dışarı bile tek çıkmayan, babama eve ekmek getiriyor kafasıyla sevdiğini düşünen biri.
Size uzun uzadıya inanın günlerce bile anlatırım o kadar çok şey yaşattılar ki. 3 çocuk doğurup üçünün de kendilerine ait odaları olmayan odayı geçtim birey olduklarını kabul etmeyip aileye itaat etmekten başka görevi olmayan saygıyı anne baba hak eder zihniyetinde insanlar (insan da denmez ama hadi öyle diyeyim) tarafından yetişitirildim. Babam zar zor tuşlu telefon kullanırken annemin bir telefonu bile yok. Dinden başka konuştukları bir şey yok. Her gün televizyon izleyip namaz kılmaktan başka bir aktivite yok oysa ben 22 yaşındayken kardeşlerim daha da küçük ve gerçekten ailemle anılarımı anca küçüklüğümde ilk çocuk olmanın ayrıcalığıyla yaşamışım. Küçük kardeşime sinirlensinler direkt senden adam olmaz senden şöyle olmaz derler. Küçük kardeşimin bir ara yalan söyleme sorunu vardı ve sırf bu eleştirilerden olduguna eminim. Hep kendini iyi gösterecek yalanlar söylerdi, üniversiteye gittiğimden beri takip edemedim hala söylüyor mu bilmem ama aileme psikoloğa götürelim dediğimde bile sonuçta iş çıkıyor ya suratlarını ekşitişleri sadece dinleyip öbür kulaktan çıkışını... Her şeye karşı böyleler. 2 3 kıyafetimiz dışında dışarı çıkacağımızı söylediğimizde elimize verdikleri parayı dışarda yemekten veya ufak herhangi masraftan kaçındığımız şekilde harcadığımızda aldığımız paralarla kendimiz alırız. Evde öyle bir bohem hava var ki insanın kendini koyası geliyor. Üniversiteden eve geldiğimden beri neredeyse her gün duş alan bakımlı olan ben evde kendimi annemler kadar saldım. Kavga edip anca geçen sene aldıkları bazalarla odamız olduğunu iddia ettikleri (dolap masa hep başkalarının eskimiş eşyaları) yeri bize ne çok şey yaptıklarını belirten asla kusurlarını kabul etmeyip zar zor da olsa işe gitmeyi alıştırmış kız kardeşimin arkadaşıyla eve çıkmasına delicesine karşı olan bir aile. Evde şortla atletle dolaştığımda babanın yanında o ne öyle hatta bana hayat kadını gibi nasıl giyiniyosun evin içinde diyen bi annem var evet anne? Mental açıdan kendimi iyileştirsem de cahille tartışılmaz derler ya o kadar haklılar ki en ufak tartışmamızdan sonra odama geçip annemin kızarken el kol hareketlerimi eleştirmesine (iyi veya kötü her an eleştirir bizi dalga geçer şakaymış hepsi öyle diyor, normal şakalar değil ama dış görünüşümüzle alay ediyor şuna benzemişsin fln diye) acaba benim psikolojim bozuk dememe yol açıyorlar. Sussam bu döngü devam ediyor, hatasız anne baba gibi davranmaları saçma sapan konuşmaları canıma tak ettiğinde tartışıyor bir süre muhattap olmuyorum. Ama siz söyleyin ne yapayım ben? Sokakta yatsam kendi kendime kaldığım için huzurumu bozamazlar diye sevinecek haldeyim. Yakında şehir dışına gideceğim 1 haftalık arkadaşlarımın yanına babam kızım geri dön tamam mı diyor. O kadar her şeyin farkındalar ki ama onlara sorsanız biz onların sınavıyız biz şöyleyiz biz böyleyiz. Yakın akrabalarım bile o kadar annemi tanıyorlar ki kuzenim teyzemin şu hiç dinlemeden direkt yargılamasını anlamıyorum, ilk bi dinler insan diyor. O an tek düşündüğüm keşke benim de teyzem olsaydı annem de hiç çekmeseydim. Babam daha pasiftir ne yararı ne zararı vardır da annemden çok çektim. Sosyal ilişkilerimde de çok görüyorum ilgi sevgi arayışımı direkt çocuk gibi tavırlarımı. Anlıyorum sonra çok eksiklik yaşamışım. Hiç unutmam ortaokulda genç bir öğretmenim yaramazlıklarıma karşı tokat atardı bana ama sonra çağırıp sarılırdı. küçükken annem beni dövüp sonra sarıldığından sevgi ibaresi gelirdi herhalde öğretmenime de hiç kin beslemezdim aksine sarıldıkça severdim. Herkes annesine beni tokatladığını söylemiş annem öyle duymuştu neden bana söylemedin diyişine bile anlam veremezdim. Evi terk etsem bu sefer kardeşlerim kaldı diye içim razı olmuyor. Ortanca kardeşim bana çok bağlı ne yapsam o da yapmak ister şimdi ben gitsem yıkılır içi burkulur onu da alıp kaçsam desem ben benzettim olur ben kötü olurum. Abla olmak ne zor cidden anne yarısı oluyormuşsunuz. Neyse en azından az da olsa içim yıkandı yazdıklarımla buraya kadar okuduysan teşekkür ederim, dünyada iyi ki senin gibi insanlar var.
siz yine de lafta söyleseler giyebiliyormuşsunuz istediğiniz kıyafeti,ben ne bi kıyafet gidebildim ne de bi şehir dışına arkadaşımın yanına gidebildim hep çalıştım 18 yaşından beri sonunda bu baskı ile onlardan kaçmak için çünkü ayrı ev gibi bir seçeneğim yoktu berbat bi evlilik yaptım nerden bakarsanız ömrüm gitmiş oldu ama yine de sizin kadar olumsuz yaklaşmadım öyle görmüşler dedim benim annem de çok despottur asla laf anlatamazsın
 
siz yine de lafta söyleseler giyebiliyormuşsunuz istediğiniz kıyafeti,ben ne bi kıyafet gidebildim ne de bi şehir dışına arkadaşımın yanına gidebildim hep çalıştım 18 yaşından beri sonunda bu baskı ile onlardan kaçmak için çünkü ayrı ev gibi bir seçeneğim yoktu berbat bi evlilik yaptım nerden bakarsanız ömrüm gitmiş oldu ama yine de sizin kadar olumsuz yaklaşmadım öyle görmüşler dedim benim annem de çok despottur asla laf anlatamazsın
E mahvolan bir gençliğin olmuş işte. Onlar öyle görmüş ama bu devrani devam ettirmemenin tek yolu ilk firsatta kendini evden dışarıya atmak.
Bu kız da bunu yapmazsa 'en azından kendime ait odam olsun' diye panikle yüzüne gulen , iki güzel gün vaadeden bir adamla evlenecek, belki de ailesini mumla arayacak.
'ailesi öyle görmüş,oyle bilmiş' desin ama bir halt görüp bildikleri yok. Korunmadan sevişip anne baba oldu diye kimseye bir bilgelik gelmiyor. O yüzden umarım kendisini kurtarabilir bu evden
 
Eskiden çoğu aile böyleydi
4 çocuk 80 metrekare bir evde büyüdük ki evin bir kısmı annemin atölyesiydi
Annem bağırır çağırır, eleştirir, döver bir kaç saat sonra e.... çocuğu der başımızı okşardı
Sonrasında boşanma var, maddi zorluklar var, binbir türlü sorun var
Hiç birimiz psikopat falan olmadık, şu ekonomik şartlarda insanlar zaten yine bu düzenlere dönecekler sonunda, her çocuğa bir oda, güzel imkanlar falan mümkün değil. Ebeveynleriniz kendi ebeveynlerinden gördükleri hayatı yaşıyor, siz beğenmiyorsanız ekmeğinizi elinize alıp daha güzelini yaparsınız. Büyütüp bu boya getirmişler biraz saygınız, minnetiniz olsun, doğurduğu çocuğu bakamıyorum deyip sokağa atanlar var, en azından öyle böyle ailenizi bir arada tutmuşlar. Kendiniz bir aile kurduğunuz zaman bu işlerin düşündüğünüz gibi olmadığını göreceksiniz, dua edin de tuşlu telefon kullanan babanızla hiç telefon kullanamayan annenizi mumla aramayın
Ayy evet birde tuşlu telefon dedi değil mi 🤣 benim babamda hâlâ tuşlu telefon var. Anca arama-arayani açmayı biliyor. Annemde de tel.yoktu. kardeşim meslek sahibi olunca anneme anneler günü hediyesi olarak hediye aldı.

Herşeyi ana babadan istemek de olmaz yani. Onların elinden gelen buydu eksikleri de biz tamamlayalım ne olacak yani.
 
Vasatı övme modası bir gün bitecek mi acaba? Açılan postlardan ülkenin durumu yeterince açık, bir çok konu küçükken aile sevgisi görmemiş, evlenmeyi kurtuluş bilmis, aileden yediği dayağın hakaretin aynısını eden adam çocukluğundan tanıdık geldiği için öyle kişilerle evlenmiş kadınlar dolu burası. Hala daha gelip de övmeye gerek yok bence. Demek ki yeterince sevgi görmüşsünüz ki bir odada 3 kişi dolapsiz olmak da dayak yemek de koymamış sizlere ama bu kız sevilmemis ve yetmemiş bunlar. Karşılıksız sevilmesi gereken tek insanlar tarafından sevilmemis insanlara da vay nankör anasını babasını beğenmiyor demek düpedüz vicdansızlık.
 
X